Allah’ın Kulak Kemiğine Gizlediği Muhteşem Sır

Bir zarı attığınızda üst tarafın 1 gelme olasılığı kaçtır? 6 farklı yüz olduğundan ve istediğimiz sadece 1 tanesi olduğundan 1/6’dır. Yani 6 ihtimalde 1. Peki bu zarı iki kere atsak ve sırayla 1 ve 2’nin gelme ihtimalleri nedir? 1’in gelme ihtimali de 2’nin gelme ihtimali de 1/6’dır ve art arda gelmesini istediğimiz için bu iki ihtimali çarptığımızda sonuç 1/36’dır. Yani 36’da 1 ihtimal. Birçok ihtimal arasında istediğimiz şey sayısı arttıkça, elde edebilme ihtimalimiz o kadar küçülür. Mesela zarı atıp sırayla 1,2,3,4,5,6 sayılarını denk getirme ihtimalimiz 1/46656’dır.

Şimdi zarları bırakalım ve kendi vücudumuz üzerinde tefekkür edelim. Kulağımızda da 6 tane kemik bulunur. Bu kemiklerin ilkini atıp doğru yeri bulmasını, ikincisini atıp onun da kalan yerlerden doğrusunu bulmasını isteyip bu şekilde tüm kemikleri dizelim. Sonuçta kulağımız oluşacaktır. Eğer bu harika eseri tesadüfe verirsek 46656’da 1 ihtimale sahibizdir. Bir de bunu, bugüne kadar yaşayan yüz milyarı aşkın insan üzerinde düşünün. Her birisinin üzerinde böyle denk gelme(!) ihtimallerini…

Şimdi kulaktan daha da genele geçelim. Vücudumuzdaki çokça organa gelelim. Gözümüz, dilimiz, tenimiz, burnumuz… Bunların oluşma ihtimalleri nedir? Üstelik oluştuktan sonra diğer bir organın da kendi oluşma ihtimali ile çarpıldığından her bir organ için daha büyük sayılarla karşılaşırız. Yukarıdaki örnekteki gibi 1’in gelme ihtimali 1/6, 2’nin gelme ihtimali 1/6 olduğundan birlikte art arda denk gelmeleri 1/6*1/6’dan 1/36’dır. Bir kulağımızın diğer tüm parçalarını görmezden gelip sadece 6 kemikten oluşma ihtimali 1/46656, diğer kulağımızın da aynı bu şekilde meydana gelme olasılığı 1/46656’dır. İkisinin de aynı vücutta denk gelme ihtimalleri 1/2176782336 olmaz mı? Daha diğer organlara bile başlayamadan kulaklarda bile sayı bu kadar büyürken, diğer organları işin içine nasıl katarız?

Daha burada bile gayet açık ve net bir biçimde muazzam bir hikmet, bir irade, bir şefkat eseri görülüyor. Birbirini bulması veya bilmesi imkânsız atomların oluşturduğu organellerin, oluşturduğu hücrelerin, oluşturduğu dokuların, oluşturduğu organların, oluşturduğu bir bedende yaşıyoruz ve bütün bunlar çok büyük bir ihtimalde 1 kalıyor. İlk insandan günümüze bu neredeyse imkânsız ihtimal devam ettikçe ediyor ama tüm bu mizan, düzen, yaratılış tesadüf olarak mı adlandırılıyor? Buna cevaplar için onlarca sayfa yazılabilir. Ama biz daha kısasını tercih edip, Üstad Bediüzzaman’ın deyişiyle diyoruz ki:

“Hangi tesadüf bu işlere karışabilir?”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir