Allah’ın Çiçekte Gizlediği Sır

Çiçekte bulabileceğimiz sır.
Artık her şehirde olan beton kaldırımlardan geçerken fark etmişsinizdir. Üflesek bükülen, dokunsan kırılabilen yemyeşil bitkiler, otlar ve çiçekler; çekiçle veya balyozla uğraşarak kırabileceğimiz o betonları kırıp gün yüzüne çıkmış bize adeta bir ders vermektedir. Peki bu ders nedir? Önce gelin bitkinin bunu nasıl yaptığını görelim.
Bediüzzaman Hazretleri bu yaratılış mucizesini şöyle anlatıyor:

“Bismillah ile hareket eden, o adama benzer ki, askere kaydolur, devlet namına hareket eder, hiçbir kimseden pervası kalmaz. Kanun namına, devlet namına der, her işi yapar, her şeye karşı dayanır.”
Bir adam düşünün. Sizin yanınıza gelmiş zorla bir yerlere götürmeye çalışıyor. Yaptığınız işiniz dahi olsa yarım bırakıp gelmenizi söylüyor. Buna izin verir miydiniz? Tabi ki hayır. Peki o adam cebinden belgesini çıkarsa ve belgede bir devlet emri yazsa. Kendi kimliği gösterse ve devlet namına çalışan bir görevli olduğunu söylese. O zaman izin verir miydiniz? Tabi ki evet. Çünkü bu sefer kendi isteği veya buyruğu ile gelmiş birisi olmazdı aksine büyük bir makamdan size haberci olarak gelen biri olduğu için ona uyardınız.

Bu örnekte adam aynı adam. Yaptığı eylemler aynı eylem. Peki değişen ne oldu da ilk seferde uymadığımız o kişiye ikinci seferde uyduk. Güç o adamda değildi. Güç onun arkasındakindeydi. Örneğimizdeki devletteydi. İşte Bediüzzaman Hazretleri’nin söylediği örneğin kafamıza daha iyi oturması için yaptığımız açıklama bu şekildeydi. Söz devam ediyor:
“Her bir nebat (bitki) ve ağaç ve otların ipek gibi yumuşak kök ve damarları ‘Bismillah’ der, sert taş ve toprağı deler, geçer. ‘Allah namına, Rahman namına’ der; her şey ona musahhar (boyun eğer) olur.”
Madem bitki, ot ve ağaç kendi başlarına o sert taşları kıramazlar. Elbette arkalarında bir güç vardır ki onlar yerine o taşları kırar, açar ve nabatatı gün ışığına ulaştırır. İşte etrafımızda asfaltları delen o narin bitkilerin de yaptığı buymuş. Bitki aynı bitki. Asfalt aynı asfalt. Ama bitkiler ve otlar “Bismillah!” ile hareket ettikleri için arkalarında olan o yüce kuvvete yani Allah’ın gücüne sığınıyorlar. Bunu yaptıkları için önünde kendinden yüzlerce kat sertlikte olan asfaltları ve betonları dahi geçip gün yüzüne ulaşıyorlar.

Buradan çıkartabileceğimiz şeyler neler? Sonuçta her şeyi bilen ve her şeyi hakkıyla yapan bir yaratıcı olan Allah hiç boş şey yapmaz. Buradan bile bizim için bir ders bir örnek vermiştir. O da şudur ki:
“Kaldıramayacağın yükleri, aşamayacağın engelleri; O’nun namıyla, O’nun yardımıyla aşarsın.”
Belki dünya hayatında zorluklar seni yıldırıyor. Yapman gerekenleri yapacak gücü kuvveti kendinde bulamıyorsun. Tüm dünya sana karşı siper almış onlara karşı tek başına durman gerekiyor ama zorlanıyorsun. İşte böyle bir anda hemen hatırla ki biz insanlar olarak güçsüz ve aciz varlıklarız. Ne sonsuzu isteyen kalbimizin ne sonu gelmeyecek planlar yapan aklımızın isteklerini yerine getirecek güçteyiz. Oysa işe Allah’ın varlığını hatırlayarak başlasak, “Bismillah” desek, “Benim gücüm kuvvetim yok Ya Rabb ama sen sonsuz güç ve kudret sahibisin. Bana yardım et.” diye dua etsek önümüze dizilen dağlar yok olur, zorluklar azalır hatta biter.

Biz bir gemideyiz. Rotası ahiret olan bir gemi. Sırtımıza yüklemişiz bütün yükleri gidiyoruz. Oysa tüm yüklerimizi gemiye bıraksak, gemi bizim yerimize taşısa bu ağırlığı ne güzel olmaz mı? Öyle de dünyadaki yüklerimizi ve sıkıntılarımızı Allah’a anlatıp yardım isteyelim keza bizim onları taşıyacak kuvvetimiz yok ama O’nun var. O isterse her şey kolaylaşır ve güzelleşir. Allah’ın gücünü ve rahmetini unutmayalım.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir