“Ve ben, cinleri ve insanları, ancak beni tanıyıp bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat Suresi 56. Ayet) diye buyuruyor bize Rabbimiz. Çoğumuz bu emre itaat etmek için var gücümüzle çalışıyor olsak da bazen dünya meşgalesi bizi zorluyor ve bizi darda bırakıyor. Yetiştirilecek işler, bitmeyen ödevler, bozulan düzenler ve niceleri. Böyle zamanlarda biz kulların her zamankinden fazla Allah’ın (c.c) yardımına ve Resulünün (s.a.v) tavsiyelerine riayet etmemiz elbette bizim için daha kolay ve daha güzel olacaktır.
Tüm günümüzü ibadete çevirebilir miyiz? Bunun cevabı Allah’ın izniyle evettir. Eğer ki bir Müslüman 5 vakit namazını kılıyor ise o 5 vakit namaz aralarında yaptığı haram ve günah olmayan her davranış bir ibadet hükmüne geçmektedir. Okul için uğraşmak, bir işte rızkı kazanma vesile için çalışmak ve sayamayacağımız birçok şey bu kategoriye girer. Sadece böyle rahmet dolu bir mükafat bile biz kullara bir şükran sebebi olmalıdır.
Ayrıca “Sünnet-i Seniyyeye ittibâı kendine âdet eden, âdâtını ibadete çevirir, bütün ömrünü semeredar ve sevabdar yapabilir.” kaidesiyle hayatımızda uygulayacağımız sünnetler bizi çok büyük bir kâr içinde kâra götürecektir. Nasıl mı?
Öncelikle sadece namazlarını kılan bir Müslümanın günlük hayatına birkaç örnekle bakalım. Sabah namazı vaktinde kalkıp namazını ihya ediyor. Sonra kahvaltısını yapıp okulu varsa okula, işi varsa işe gidiyor ve gününün neredeyse 3’te 1’ini orada geçiriyor. Bulunduğu yerde de öğle ve ikindi namazlarını mescit veya yakın camilerde kıldığını düşünürsek eve gelen bu kişi akşam yemeğini yiyip namazlarını ihya edip uyumaya geçecektir. Görüldüğü üzere günü namazla geçen bu kişinin gün içindeki çalışmaları ve gayretleri Allah’ın izniyle bir ibadet hükmüne geçmiş olabilir.
Şimdi gelin hep birlikte bugünü daha dolu geçiren birinin hikâyesini yazalım. Yine ana karakterimiz namazlarını vaktinde kılan bir kişi olsun. Sabah namazı vakti gelmeden uyanıp bir sünnet olan teheccüd namazını kıldı. Sonrasında sabah namazını ihya etti. Kahvaltısını hazırlarken de, yerken de besmele ile başladı. Suyunu içerken besmele çekti, oturarak 3 yudumda ve aralarda nefes alarak suyunu içti. Kahvaltısı ve yemeği bittiğinde hamd etti. Giyinirken yine her işe başlarken besmele getirilebileceği gibi besmele ile sağdan giyinerek başladı. İşi veya okulu için çıkarken Ayetel Kürsi’yi okuyup yola koyuldu. Yolda insanlara selam verdi. Arkadaşlarının halini hatırını sordu. Öğle ve ikindi namazlarını mümkün mertebe cemaatle kıldı. Gece gelip uyku vakti gelinceye kadar hatta uyku vaktinde bile sünnetleri uygulamaya devam etti.
Verdiğimiz ikinci örnekte neredeyse hiçbir sünnet bizi zorlamadı gün akışında ilerlerken. Hem kişi sevdiğine benzemek ister kaidesiyle sevdiğimiz Allah resulüne (s.a.v) az da olsa benzemeye çalışmak ne büyük bir davranıştır düşünmek gerek.
Son olarak bir Müslüman hayat ticaretinde de ahiret ticaretinde de aklını kullanandır. Ömür sermayesi pek az, lüzumlu işler pek çoktur. Bizde bu kısacık dünya hayatında, yaşamımıza kolaylıkla sünneti seniyeleri dahil edebilir, tüm bu süre zarfında da Allah’tan yardım ve güç isteyerek hayatımızı daha kaliteli ve daha kıymetli bir hayat yapabiliriz.