Risale-i nur eserleri zannedildiği gibi o kadarda anlaşılmaz bir eser değildir. Burada insan kendi tembelliği, ön yargısı veya başka sebeplerden ötürü çok zor anlaşılan veya hiç anlaşılmayan eserler olarak görebiliyor. Fakat Risale-i nur eserleri kainatın en büyük ilim meselerini barındırdığı için o kadar basit eserlerde değildir. Elbette ki insan anlamak için biraz gayret sarfetmesi gerekiyor. Bizim ebedi hayatımızı etkileyen bu hakikatlere biraz daha fazla ehemmiyet verip anlamak için ön yargılarımızı yıkıp sürekli ve araştırma yaparak okumalıyız.
Yani burada bazı yöntemler var bunları kullanabiliriz. Mesela ders gruplarına katılarak okumak bizim anlamamız için çok fayda sağlayacaktır. Başka bir insanın anladığı hakikatı bildirmesi kişide farklı bir bakış açısı kazandıracaktır. Herkesin anladığı ve istifade ettiği miktar farklı olacağı için ders gruplarına katılmak büyük fayda sağlayacaktır. Bunun yanın tekrar etmek ve sürekli okumakta çok önemlidir. Bir kitabı ilk okuyuşta anlamayabilirsiniz fakat diğer okuyuşlarınızda anlama ihtimaliniz daha artacaktır. Bu yüzden vazgeçmeden tekrar ederek okumak gerekiyor. Bunun yanın bizi ve zihnimizi meşgul eden unsurlardan da mümkün olduğunca uzak durmalıyız. Bizi hayra sevk etmeyen ve zararı dokunan sebeplerden uzak durmalıyız.
Risale-i nur’lar okudukça açılan eserlerdir. Sürekli okudukça bazı kelimelerin manasını bilmesek bile anlatılmak istenilen konuyu anlayabiliyoruz. Bu yüzden önemli olan bizim mana alabilmemiz olduğu için anlamadığımz kelimeler olursa fazla takılmadan devam etmemiz gerekiyor.
Burada şeytan sürekli bizimle uğraşacaktır. Hem nefsimizin istekleri ve şeytanın tuzakları ölene kadar devam edeceği için hiçbir zaman pes etmemeliyiz. Gazete gibi okumamalıyız. Okurken dikkatimizi vererek okumalıyız. Risale-i nur ilk başta perdeli gidiyor daha sonra kendini açıyor. Bunu düşünerek istifademizi artırmaya çalışalım.