Tövbe istigfar ile kalbimizdeki günah lekelerini temizlememiz mümkündür.
Eğer günahlar bizim için bir alışkanlık olmuşsa, kalbimizde herhangi bir sızı veya pişmanlık yaşamıyorsak, kurtulmak için yeterli çabayı sarf etmiyor ve nefsimize uyup da günah işlemeye devam edip tövbe istigfar etmiyorsak kalbimiz paslanmış olabilir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu konuda şöyle buyuruyor:
“Kalpler de demirin paslandığı gibi paslanırlar. Onların cilası istiğfardır.” (Kenzu’l-Ummal, h. No:2074). Normal bir makineyi ele alalım. Bu makineyi kullanmadıkça veya işi doğrultusundan uzak yanlış şekillerde kullandıkça paslanır ve hatta bozulur. Kalbimiz de vücudumuzun makinelerinden biridir. Yapması gereken bir iş olduğu halde o iş için kullanılmadığında, hatta yanlış kullanıldığında paslanır ve hatta Allah korusun bozulabilir. Bozulmadan kasıt artık yapması gereken ve kolayca yapabileceği görevleri bile yapamayacak hale gelmesidir. Böyle bir durumda kişi artık dinden uzaklaşır, eskiden büyük bir heyecanla yaptığı amelleri bile kendisine külfet olur. İlahi huzurda bulunmak istemez. Günahlara, gaflete dalmak ve ölümü, ahireti unutmak ister ve birçok sefer de ne yazık ki başarılı olur.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.): “Eğer o bozulursa bütün vücut bozulur!” diye tabir ettiği organımız olan kalbimiz, nefsin ve şeytanın tuzaklarına düşüp günahlara girdikten sonra az önce söylediğimiz gibi paslanır. Peki bu durumdan nasıl kurtulabiliriz? Tabi ki Allah’a sığınarak ve tövbe istiğfar ederek.
Eğer her seferinde nefsimize uyup şeytanın sözlerine kulak kapamadan ilerlersek gücümüzü de yitiririz. Başlangıçta bize çok ters kalan bir duruma alışır hatta yapmaya devam ettikçe zamanla bundan yalancı bir lezzet alırız. Bu tür durumlarda vakit kaybetmeden Allah’a sığınmak elzemdir. Şeytanın fısıltılarını duyduğumuz anda kendimizi meşgul edecek bir işle uğraşmalı veya Allah’ı anıp ondan yardım istemeliyiz. Ama bu tür durumlarda gaflete düşüp o günahları işlemişsek hemen tövbeye sarılmalıyız. “Ve onlar bir kötülük yaptıkları ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları da Allah’tan başka kim bağışlayabilir? Ve onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.” (Al-i İmran, 3).
Tövbe istigfar, paslanmaya yüz tutmuş kalbimiz için bir pas sökücü görevindedir. Biz tövbe ettikçe kalbimizdeki paslar tek tek sökülür. Kendi elimizle bozduğumuz o makinemiz Rahmet sahibi Allah’ın izniyle düzelmeye başlar. Peygamber efendimiz (s.a.v.) hiç günahı olmasa bile günde 70 defa hatta 100 defa tövbe istiğfar ederdi. Müslümanlar olarak bizler, Allah’ın elçisinin (s.a.v.) bu güzel sünnetini örnek almalı ve tövbe istiğfarı ağzımızdan düşürmemeliyiz.
Tövbe istigfar duası ile kalbimizdeki günah lekelerini temizlememiz mümkündür. kul ile Allah arasında kopmayan bir bağ kurar. Bu da biz kulların günahlara daha az meyletmesini ve daha çok Allah yolunda sabit gidebilmesini sağlar. Bizi hem günahlardan korumuş olması hem de hanemize iyilikler eklemesi bile böyle güzel bir nimetin geldiği yaratıcının bizlere olan rahmetini ve merhametini gösterir. Böylesini bir nimeti tepmek bu gibi nedenlerle hiç akıl kârı bir iş değildir.
Allah’ım! Sen bize işlediğimiz günahlardan sonra sana sığınacak kadar paslarından kurtulmuş bir kalp nasip eyle!